Milliyet yazarı Abbas Güçlü, "Kişiler, kurumlar, ülkeler, kimse kimseye güvenmiyor. 'Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' mantığının esiri olduk. Sosyolojik olarak dünyanın kimyası çok fena bozuldu" dedi.
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISI ŞÖYLE:
Tıkandık!
Tıkandık hem de her konuda çok fena tıkandık. Eğitimde, ekonomide, siyasette, tarımda, savaşta, barışta, göçte, uluslararası ilişkilerde, sanatta, sporda ve aklınıza her ne geliyorsa her alanda tıkandık.
Bu bizde böyle de dünya genelinde farklı mı?
Kesinlikle hayır.
Arada ufak nüanslar var hepsi o.
Peki bu tıkanıklığın nedenleri neler?
Her konuda yüzlerce sayfalık raporlar yazılabilir ama bir de her ülke için söz konusu olan genel gerekçeler var ki, onların altını özellikle çizmek gerekiyor.
Nedir bunlar?
Örneğin ortak irade, örneğin çıkar savaşları, örneğin temsil yeteneği, örneğin güçler ayrımı, örneğin işsizlik, örneğin gelir dağılımı, örneğin güvensizlik!
Kişiler, kurumlar, ülkeler, kimse kimseye güvenmiyor.
Peki bu tıkanıklık daha ne kadar devam edecek?
Sorunların kangrene dönüşmesi neleri değiştirecek?
Rusya ile Ukrayna, İsrail ile Filistin arasındaki savaş daha ne kadar devam edecek, daha ne kadar can alacak, daha ne kadar görmezden gelinecek?
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” mantığının esiri olduk.
Gözünün önünde hamile kadınları döven kocalara dur diyen değil, seyreden bir toplum haline geldik. Umurumuzda bile değil…
Sosyolojik olarak dünyanın kimyası çok fena bozuldu.
Savaşlar, haksızlıklar, dayatmalar, göçler, işsizlik ve kayırmacılık yüzünden kimin haklı, kimin haksız olduğuna yönelik inancımız dibe vurmuş durumda. İşin uluslararası boyutları ve diğer alanlar bir yana eğitime odaklandığımızda tıkanıklığın en büyüğünü yaşıyoruz.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ