Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı ile Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi'nin iş birliğiyle yıllar süren çalışmalar sonucunda, Türkiye’den kaçırılan eserler geri getirildi. New York’taki Türk Evi'nde düzenlenen törenle eserler, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı tarafından teslim alındı.
3. YÜZYILA AİT SAKALLI ERKEK BAŞI
Geri getirilen eserler arasında, Boubon Antik Kenti'ne ait 2 bronz heykel başı ve 1 bronz kadın heykelinin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait seramikler, madeni paralar, 1 mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait 2 hançer bulunuyor. Jean Paul Getty Müzesi tarafından iade edilen genç bir erkeği tasvir eden bronz heykel başı, M.Ö. 1 ve M.S. 1. yüzyıllar arasına tarihleniyor. Santa Barbara Sanat Müzesi’nden iade edilen sakallı erkek başı ise M.S. 3. yüzyıla ait ve Roma İmparatoru Gallienus dönemi modasını yansıtıyor.
ADANA KÖKENLİ KEMER
Miami Üniversitesi’ne bağlı Lowe Sanat Müzesi'nden getirilen eserler arasında, pişmiş toprak kaplar, Bizans dönemine ait seramik eserler ve Osmanlı dönemine ait hançerler de yer alıyor. Ayrıca Adana kökenli olduğu tespit edilen, mine ve değerli taşlarla süslenmiş mücevher parçası da geri getirilen kültür varlıkları arasında.
Burdur’daki Boubon Antik Kenti'nden yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan bu eserler, ilk olarak 1960’lı yıllarda gazeteci-yazar Özgen Acar ve Prof. Dr. Jale İnan tarafından gündeme getirilmişti. Son yıllarda, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda, daha önce de birçok bronz heykel Türkiye’ye geri getirilmişti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yıllardır süren çabalarla ülkeye kazandırılan kültürel varlıkların önemini vurguladı. Ersoy, "Boubon Antik Kenti'ne ait bronz heykel başları ve diğer eserler, binlerce yıllık tarihimizin ve köklü mirasımızın sembolleri olarak ait oldukları yerde korunarak gelecek nesillere aktarılacak" dedi. Ayrıca bu süreçte emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür etti ve Türkiye’nin kültürel mirasına sahip çıkmaya devam edeceklerini belirtti.