Siyasilerin alışılagelmiş kısır atışmalarından, ülke gündeminden bahsedip sinirlerimizi bozacak değiliz ya, bilgisayar sistemleri anlamında dünyada neler olup bitiyor biraz da buna bakalım.
Gelişen bilişim, yazılım ve internet dünyasında çok farklı bir sürece giriyoruz bence hazırlıklı olmakta fayda var.
Neden mi?
Temelleri İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yani 1950’lerde atılmış olmasına rağmen şu an ki halini 1990’larda aldı diyebiliriz. Kullanılmaya başlamasından itibaren hayatımızda birçok şeyi radikal bir şekilde değiştirdi; bilgiye ulaşmada ansiklopedinin yerini o aldı, uzaktaki eşimizi dostumuzu bir tuşla yakın etti.
Bir tık ile dünyayı ayaklarımıza kadar getireceğini kestirebilir miydik? Her gün üzerine ekleyerek ilerlemektedir internet. Getirdiği yenilik ve sıradışı teknolojisi sayesinde dünya artık küresel bir köy (akademik literatürde “küresel köy” global village olarak tanımlanmaktadır.) halini alarak devletlerin de facto olmasa da internet neticesinde sınırlarının kalktığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Hiç aklımıza gelir miydi elimizde telefon binlerce kilometre ötedeki arkadaşımızla yüz yüze görüşme yapacağımız veya arama motoru Google’a girip üç beş saniye içerisinde istediğimiz veriye ulaşacağımız.
İnternet bana göre 20. yüzyılın en büyük icadı olsa da artık ondan da öte yeni bir dünyaya kapılarımızı açıyoruz.
Metaverse…
Tam karşılığı öteki evren-sanal dünya olarak bilinmektedir. Gerçek ve sanal dünyanın buluşması diyebiliriz. İnsanlar Covid-19 pandemisi sebebiyle bireyselleştikçe ve günümüz dünyası daha da dijitalleştikçe sanal evrene olan geçişler ilerleyen yıllarda daha da artacaktır diye düşünüyorum. Bireyler fiziki dünyadan ayrılıp sanal evrende yaşamanın yollarını arayacaktır.
Facebook, metaverse’e ilgi çekmek ve ona atıfta bulunmak için şirket ismini “META” olarak değiştirmesi bu işin çok ciddi boyutlara varacağını göstermektedir. Çok net bir şekilde açıklamak gerekirse, evde televizyonumuzda maç izlerken artık sahanın içinde olacağız, Lady Gaga konserini cam ekranın arkasından izlemeyip bizzat konserin içinde olacağız, öteki evrende kurulan AVM’lerde dolaşıp Nike, Adidas, Boss, Apple ve daha birçoklarının sanal evrende kurdukları mağazalarda kripto paralarla alışveriş yapacağız.
Tüm bunları yaparken bize özel avatara sahip olacağız. Yani sanal evrendeki yansımamızla yaşıyor olacağız. Çok değil bu sürece hızlı bir şekilde girdik; 2021’in son çeyreğinde gündeme düşen metaverse evreninin temelleri 5 sene önceye kadar gitmektedir ki birçok yazılım ve bilişim firmaları bu alan üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.
Halihazırda yaşadığımız dünya içerisinde sosyal statüsü olmadığını düşünen bireylerin aynı zamanda kimlik bulma sorunu yaşayanların, oluşturulacak bu sanal evrende istediklerine kripto paralar aracılığı ile sahip olabilecekleri bir ortam sunulmaya çalışılmaktadır. Yapay zekanın da bu alana entegre olması sonucunda gelecek yıllarda bizi neyin beklediğini hep birlikte göreceğiz.
Metaverse sanıldığı gibi insanlara cennet mi vaat ediyor, yoksa insanları sanılanın aksine ne olduğu bilinmeyen bir kara deliğe mi sürüklüyor?
Cevabı gelecekte…