Turktime

Efsane yönetmen hayatını kaybetti!

Sinema tarihine yön veren Fransız Yeni Dalgası'nın (Nouvelle Vague) en etkili yönetmenlerinden Jean-Luc Godard, 91 yaşında hayatını kaybetti.
ABONE OL
Abone Ol
Efsane yönetmen hayatını kaybetti!
Haberler / Kültür
13 Eylül 2022 Salı 17:20
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Sinema tarihine yön veren Fransız Yeni Dalgası'nın (Nouvelle Vague) en etkili yönetmenlerinden Jean-Luc Godard, 91 yaşında hayatını kaybetti.

EMEKLİ OLACAĞINI AÇIKLAMIŞTI

Fransız Yeni Dalgası'nın (Nouvelle Vague) en etkili isimlerinden Jean-Luc Godard, "Breathless", "Contempt", "Pierrot le Fou", "Masculin Feminin" gibi filmlerin yer aldığı uzun soluklu sinema macerasının ardından, 2021 yılında yaptığı açıklmasında yönetmenlik yolculuğunun sonuna yaklaştığını açıklamıştı. IndieWire'ın haberine göre sanal olarak düzenlenen Kerala Uluslararası Film Festivali için gerçekleştirilen 85 dakikalık söyleşide Godard, son iki projesinin ardından yönetmenlikten emekli olacağını doğrulamıştı.

Ünlü yönetmenin halihazırda geliştirme aşamasında olan iki senaryosu bulunuyor. 90 yaşındaki Godard planlarına dair şu ifadeleri kullanmıştı: "İki senaryo yazarak film hayatımı, evet yönetmenlik hayatımı noktalayacağım. Sonra, 'Hoşçakal sinema' diyeceğim." Yeni Dalga akımı içinde Godard'ın yanı sıra François Truffaut, Jacques Rivette, Eric Rohmer ve Claude Chabrol gibi isimler de sayılabilir. Godard en son 2018'de Cannes Film Festivali'nde "The Image Book" filminin gösterimini yapmıştı.

PANDEMİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPMIŞTI

Daha önce yaptığı başka bir açıklamada koronavirüs pandemisinin çalışmalarına etkisinden bahseden yönetmen şu ifadeleri kullanmıştı: "Etkisi olacak ama doğrudan değil. Virüs hakkında mutlaka bir veya iki kez konuşulmalı. Beraberinde getirdiği her şeyle birlikte virüs bir iletişim biçimidir. Bu onun yüzünden öleceğimiz anlamına gelmese de onunla pek de iyi yaşayamayabiliriz."

SİNEMAYA YÖN VEREN İSİMLERDEN

1930 yılında İsviçre kökenli Fransız orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak Paris'te doğdu. Babası kendine ait bir kliniği olan bir doktor, annesi ise İsviçre'nin tanınmış bankacı ailelerinden birisinin kızıydı. II. Dünya Savaşı sırasında İsviçre'de yaşadı, 1940'ların sonuna doğru ailesi boşanınca Godard etnoloji (budunbilim) okumak için 1949 yılında Sorbonne Üniversitesi'ne girdi. Bu zaman dilimi boyunca Cineclub ve Cinemateque e katıldı. Godard, Yeni Dalga Akımı'nı alevlendiren insan olarak bilinen Andre Bazin ile burada tanıştı.

"Nouvelle Vague" (Yeni Dalga), geleneksel Fransa sinema trendinden farklı bir sinema biçimini kullanan, belli bir fikir üzerinde birleşip buna göre film çeken genç bir yönetmen grubunun oluşturduğu bir akımdır. Yeni Dalga içinde sayılabilecek yönetmenler Jean-Luc Godard, François Truffaut, Jacques Rivette, Eric Rohmer ve Claude Chabrol'dür. 1959 yılında eşzamanlı olarak çektikleri filmlerde verdikleri mesaj aynıdır: "Herkes film yönetmeni olabilir."

Godard, Erich Rohmer ve Jacques Rivette ile "Cahiers du Cinéma"'yı çıkardı, aynı zamanda sinema ile ilgili makaleler de yazmaya başladı. Bir iki kısa film denemesinin ardından 1960 yılında ilk uzun metrajlı filmi Serseri Aşıklar'ın (A Bout de Souffle) çekimini tamamladı.

SİNEMA SERÜVENİ

Serseri Aşıklar (1960), Haftasonu (1967), Bir Artı Bir (1968) bu dönemin ürünleridir. Bu dönemde Godard deneysel çalışmalar yapmış, o günlerin önde gelen felsefi görüşlerine özellikle varoluşçuluk üzerine inşa edilmiş sinema tezlerini göz önüne almıştır. Tüm bu deneyler (örneğin yeniden tanımlanan senaristlik, Bertolt Brecht teorisinin sinematik uygulanması, geleneksel montaj biçiminin reddedilmesi, kamera ve ses sisteminin deneysel olarak farklı biçimlerde kullanılması) modern sinemanın olasılıklarını genişletmiştir. Godard, bu dönemde filmlerinde iletişim kopukluğu içindeki modern insanın farklı yaşam biçimlerini, akıldışı sosyal sistemleri, politik tartışma ve olayları konu almıştır.

Godard o dönemde yükselen Maoculuk'tan etkilenmiş, burjuva sinema sistemi için film yapmayı reddetmiştir. Godard, dönemin Maoist öğrenci liderlerinden Jean-Pierre Gorin ile Dziga Vertov Grup'u kurarak, Gorin ile birlikte o dönemdeki siyasal görüşlerinin çerçevesini çizen bir dizi film çekmiştir. Bu dönem 'Dziga Vertov Stage' olarak adlandırılır ve 1969 yapımı Le Gai Savoir ile 1972 yapımı Tout Va Bien filmleri arasındaki zamanı içine alır. Grup ismini, sınıf çatışmasını analiz eden ve montajı devrimci bir biçimde kullanmaya çalışan ünlü Rus yönetmen Dziga Vertov'dan almaktadır.

Sonraki dönemde, Godard kendisini modern dünyadan ayırıp, Grenoble isimli küçük bir şehre yerleşti ve “Eşsiz bir politik filmin sadece kendi ailesine göstereceği bir film olacağı” inancı ile video çalışmalarına odaklandı. Bu dönem, Anne-Marie Miéville ile subjektif video çalışmaları yaptığı video prodüksiyon stüdyosu 'SonImage Film Company' ismine ithafen 'SonImage Dönemi' olarak adlandırılmaktadır. Godard dikkatini video yoluyla birçok insanla yaygın iletişim kurma imkânına verdi ve politik ideolojiden çok genel olayları ve insanların tecridini işledi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime